Kahramanmaraş’ta, Türk Ocakları tarafından ‘Tahıl Koridoru ve yansımaları’ konulu bir Konferans gerçekleştirildi.
Konferansa katılan KSÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, “Türkiye’nin konum olarak Doğu-Batı ve Kuzey-Güney hattında enerji, gıda ve kültürler açısından ne kadar önemli bir ülke olduğu tekrar teyit edilmiştir.” Dedi.
Prof. Dr. Yıldırım şunları söyledi;
“2021/22 tahıl ürün sezonuna ait hesaplamalara göre dünya toplam tahıl üretimi 2.8 milyar ton görünmektedir. Dünya nüfusu 2021 yılı itibariyle 7.75 milyar olarak hesaplanmıştır. Tahminlere göre; 2100 yılında dünya nüfusunun %34.8’lik bir artışla 11.2 milyar olması beklenmektedir. Beklenen nüfus artışına kıyasla 2100 yılı için sadece tahıl gurubu ürünleri bazında üretmek zorunda olduğumuz artışın %34.8 olması gerekir.
Yılda yaklaşık 400 milyon insana tahıl ve bitkisel yağ sağlayan Ukrayna, gıda pazarına sahip ülkeler arasında ihracat bakımından hatırı sayılır bir ülkedir. Özellikle Afrika ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülke tahıl ürünleri ve yağ ithalatı noktasında Ukrayna ile anlaşma yapmış durumdadır.
Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’yı işgale kalkışması ile tüm ticaret anlaşmaları durmuştur. Tedarik noktasında Ukrayna’ya bağımlı ülkelerde ciddi gıda sıkıntıları baş göstermiştir. ‘Kelebek Etkisi’ tüm dünya için gıda da etkisini göstermiş, tarımsal girdiler (gübre, tohum, ilaç vb.) ve ürünlerin fiyatlarında da anormal fiyat artışları ortaya çıkmaya başlamıştır. Dolayısıyla bu etki tüm katma değerli ürünlere de yansımıştır.
Ukrayna’nın Odessa, Pivdennyi ve Chornomorsk limanlarında güvenlik sebeplerinden dolayı 50 milyon tondan fazla tahıl gurubu ürünler (26 milyon ton buğday, arpa ve mısır) ve yağlı tohumlar (ayçiçeği ve soya) sıkışıp kalmıştır. Limanlarda tahılların ve yağlı tohumların büyük kısmının depo şartları tek yıllık olan koşullarda bekletilmektedir. Mevcut demiryolunun nakliyata uygun olmaması ve karayolu güvenliğinin bulunmaması limanlardan tahılların çıkışı umudunu da yok etmiştir.
Ukrayna ekonomisinin temel dayanaklarından biri tarım sektörüdür. Tarım sektörünün şu anki kayıplarının 23,3 milyar dolar olduğunu vurgulamakta ve savaş halinde olan Ukrayna’nın büyük oranda ekonomisinin zarar gördüğü belirtilmektedir. Savunma giderleri için Ukrayna’da ciddi mali kriz meydana gelmiştir.
İşgal girişiminden ‘Tahıl Koridoru’ sürecine kadar Ukrayna limanlarında çok sayıda farklı ülkeye ait yüzlerce yük gemisi güvenlik gerekçelerinden dolayı mahsur kalmıştır. Bu gemilerden bazıları tahıl yüklü halde limanlarda bekletilmiştir.
Bu süreçler yaşanırken, meselenin çözümü için Türkiye’nin öncülüğünde ve ev sahipliğinde 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" imzalanmıştır. İstanbul'da imzalanan anlaşma kapsamında yola çıkan ilk gemi olan M/V Razoni 2 Ağustos 2022’de Lübnan'ın Trablus limanına 26.527 ton mısır ulaştırmıştır. Müteakip günlerden bugüne kadar yüzlerce gemi Ukrayna limanlarından dünyaya tahıl ve yağlı tohum sevkiyatı yapmıştır.
Avrupa ülkeleri topraklarına doğudan gelecek bir saldırı istememektedir. Bu yüzden, Avrupa Ülkeleri’nin güvenliği ve gelecekte kendileri için tahıl ambarı olarak Ukrayna’nın tampon bölge yapılma ihtiyacı doğmuştur.
Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin gelecek yüzyılda beklenen gıda güvenliği riski için Ukrayna alternatifi plan ve projelerin yapılmasına başlanmıştır.
Dünya Yahudi Kongresi'nin verilerine göre, Ukrayna'da yaşayan 250 binden fazla Yahudi'nin yaklaşık 110 bini Kiev, 45 bini Harkov, 40 bini Odesa, 60 bini ise Dnepropetrovsk'da bulunuyordu. Şu an tamamına yakını can kaybı vermeden tahliye edilmiştir. Ukrayna’da insan kayıplarından ve göçlerden sonra oluşacak nüfus daralmasından sonra İsrail’in alanları satın alma ve yeni Yahudi yerleşim yerleri açma planının olduğu görülmektedir.
Rusya’nın gelecek yüzyılda beklenen dünya gıda açığı için üretim sahalarını elinde tutarak büyük güç olma hayali tescillenmiştir. Ayrıca ABD ve Batı’nın Rusya’ya karşı birliktelik oluşturarak Rusya’yı yalnız bırakma çabası deşifre oldu.
Temel gıda ürünlerinde (tahıllar, yağlı tohumlar ve bakliyat) stokların önemi anlaşılmıştır. 1950’lerde başlayan Yeşil Devrim hareketi ile birim alandan yüksek verim artışından dolayı tüm dünyada stoklara verilen önem azalmıştı. Stokun bir ülke için ne kadar önemli olduğunu yıllar önce Atatürk görmüş ve bir emir ile Toprak Mahsûlleri Ofisi (TMO) 1938 yılında 3491 sayılı kanunla kurulmasını sağlamıştı. Şimdi en büyük tüketicilerden Çin başta olmak üzere çok sayıda ülkede tarım ürünlerinde stoklama çalışmaları başlamıştır.
Günümüzün en büyük savaş sebebi olan enerji kaynakları sahalarının yanına gıda üretim alanları da eklenmiştir. Bitkisel üretimin en büyük girdisi olan suyun önemi bir daha anlaşılmıştır.
Güçlü değilseniz güvende de değilsinizdir. Gıda güvenliği için çok üretmenin yeterli olmadığı, asıl olanın güçlü olmaktan geçtiği görülmüştür. Türkiye’nin konum olarak Doğu-Batı ve Kuzey-Güney hattında enerji, gıda ve kültürler açısından ne kadar önemli bir ülke olduğu tekrar teyit edilmiştir.
Mevlana’nın “barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiği, sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğu” sözünü tüm dünya öğrendi."
HABER LİNKİ
https://www.marasgundem.com.tr/kahramanmaras/kahramanmarasta-tahil-koridoru-konferansi-1504893h